Napolyon Savaşları, Dünya Savaşı olarak değerlendirilen bir savaştır çünkü mücadelenin bir bölümü bağımsızlık mücadelesi veren İspanya Amerikası’nı da etkilemiştir.
Napolyon Savaşları’nın çoğu kısa süreli savaşlar dizisidir.
Napolyon, Fransız Devrimi’nin “saldırgan ve şımarık çocuğu” olarak tanımlanmıştır. Milliyetçiliği ve Fransa’da uygulamadığı liberal düşünceleri silah zoruyla Avrupa’ya yaymak istemiştir. Zaferlerinin sonunda işgal ettiği ülkelere kardeşlerini kral olarak yerleştirerek, milliyetçilik ilkesine de ihanet etmiştir. Papa’nın da desteğiyle kendini Şarlman olarak görmüştür. Avusturya sarayından Arşidüşes Maria Louise ile evlenerek soylular arasında katılmıştır.
Napolyon’un Avrupa’da tek güç haline gelmesiyle güç dengesinin bozulmasını istemeyen İngiltere; Avusturya, Prusya ve Rusya ile koalisyon kurarak Napolyon ile mücadele etmiştir. Napolyon, mücadelelerden kazandığı zaferle bir “Kıta Sistemi” kurmayı planlamaktaydı. İngiltere de bu sisteme deniz ablukasıyla cevap vermiş, ticareti engellemeye çalışmıştır.
1807 yılındaki Tilsit Antlaşmasından beri Napolyon’un iyi ilişkiler sürdürdüğü Rus Çarı Alexander’ın ablukaya dayanamayıp kıta sisteminden çekilmesi Napolyon’un sonunun başlangıcı oldu.
1812 yılında Napolyon 600.000 kişilik bir orduyla Rusya üzerine yürüdü. Rus Çarı’nın tekrar dönmesini istiyordu. Ordu, kış bastırmadan önce Moskova’ya girdi. Savaşmadan Moskova’yı ele geçirmesine rağmen, 150.000 asker yitirmişti. Fakat Çar Alexander barışa bir türlü yanaşmıyordu. Avrupa Devletleri bu sefer Fransa ordusuna geri çekilmesine rağmen saldırdı. Napolyon, Paris’e döndüğünde 600.000 kişilik ordudan sadece 1.500 kişi kalmıştı. 1814 yılındaki son askeri kampanyalarla Fransa işgal edildi ve Napolyon, Elbe Adası’na sürüldü.
Napolyon, Avrupa’ya yeniden çekidüzen vermek için toplanan Viyana Kongresi sırasında kaçarak yeniden Fransa’nın başına geçmiş fakat Waterloo’da 1815 yılında İngiltere’ye yenilmiştir. Bu kez de St. Helena adasına sürülmüştür ve 1825 yılında kanserden dolayı burada hayatını kaybetmiştir.
Aşağıdaki yazılara da göz atabilirsiniz
0 Comments